Gabriel Garcia Marguez ‘İnsanlar plan yapar ve Tanrı onlara güler.’ Sözüyle geleceğe dair yaptığımız planlamalarda işlerin her zaman yolunda gitmeyebileceğini, hayatın belirsizlik olduğunu özetlemiş aslında. Hayatımızı idame ettirirken başımıza ne geleceğini bilmemek önemli bir stres kaynağıdır. Biz bu stresi yok etmek yada azaltmak umuduyla planlar yaparız. Ancak her şey planladığımız gibi gitmez. Spiritüel yasalara göre hayatın kendisi belirsizlikten ibarettir. Biz hayal ederiz ve bu hayalleri gerçekleştirmek için, anda kalarak elimizden geleni yaparız. Bu şekilde hayattan beklediğimiz dönütleri almayı umarız.
Ancak hayatımızı belirli bir oranda kontrol edebiliriz. Bazı seçimler yaparız ve yaptığımız bu seçimler sonucunda bazı yolları yürümeyi tercih ederiz. Bazı insanları seçer ve hayatımıza dahil ederiz. Kendi ellerimizle yaptığımız bu seçimler hayatımıza yön verir. Ama aslında hiçbir şeyi tam olarak kontrol edemeyiz. Hayat belirsizliklerle doludur. Belirsizliğin doğası, algılanan kontrol eksikliği ve öngörülemezliktir.
6Neler yaşayacağımızı öngörememek, her insanda farklı oranda strese yol açar. Geleceğe ilişkin olumsuz şeyler yaşayabileceğimiz olasılığı bizi korkutur ve olası tehlikelere karşı oluşan bu korku kaygımızın artmasına sebep olur. Kendimizi güvende hissetmediğimiz için belirsizliğe tahammül edemeyiz. Bu durum geleceğe dair olumsuz düşüncelerin oluşmasına sebep olur.
Belirsizlik her insanda farklı oranlarda stres yaratabilir. Mükemmeliyetçi, kontrolcü kişiler belirsizliğe tahammülsüzlüğü daha fazla olan kişilerdir. Hayatın çoğu alanında problem yaşayan bu kişilerin, belirsizlik konusunda stres yaşama olasılıkları diğer insanlara oranla daha fazladır. Evet her şeyi kontrol edemeyiz. Ancak hayatın bilmediğimiz, belirsiz olan yönlerine odaklanmak yerine yapabileceğimiz eylemlere odaklanmak daha işe yarar bir yöntemdir. Günlük rutinimizi korumak, bize iyi gelen hobilerimize zaman ayırmak, gün içerisinde fiziksel aktivitemizi arttırmak (spor yapmak), zihnimiz yerine daha çok bedenimize odaklanmak, gerginliğimizi arttıracak gündemden bir süre uzak durmak, sürekli geleceğe dair planlar yapmak yerine gün içerisinde yapılabilecek kısa, basit işleri planlayıp tamamlamak stresimizi azaltmak için bize yardımcı olabilir. İşimizde başarılı olmak istiyorsak; ‘acaba başarılı olabilir miyim?’ diye düşünmek yerine ; ana odaklanarak, büyük bir azimle çalışmak ve elimizden gelen her şeyi yapmak bizi başarıya götürür.
Eşimiz, çocuklarımız ve dostlarımızla mutlu olmak istiyorsak; eşimize ,çocuklarımıza ve dostlarımıza yeterince ilgi gösterip, onlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirerek geleceğe umutlu bakabiliriz. Yani elimiz kolumuz bağlı oturup geleceği düşünmek bizde kaygıya sebep olur. Ancak elimizden gelenin en iyisini yaparak olumlu yaşantılarımızı arttırabiliriz. Ayrıca her şeyi kontrol etme isteğinden vazgeçip, hayatın belirsizliğini kabul ederek; bulunduğumuz andan keyif almaya çalışmak ruhumuza ve bedenimize iyi gelir. Olaylara hangi perspektiften yaklaştığımızda önemlidir. Olumsuza odaklanma eğiliminde miyiz? Bunu da düşünmemiz gerekiyor. Olumsuza odaklanmak şuan yaptığımız işleri aksatır, performansımızı düşürür, isteksizliğe sebep olur. İşlerin yolunda gideceğine ve geleceğin iyi olabileceğine dair inancımız bizi anı yaşayan mutlu bir birey yapar.
Pozitif düşünmek bizi verimli kılar ve motive eder Bakış açımızı değiştirmek ve geleceğe pozitif bakmakta bize iyi gelecektir. Bunu yaparken aşırıya kaçmamamız gerekiyor. Kafka ‘Olmamasına razıyım, oluyormuş gibi olmasın yeter.’ Derken hayal kırıklığına uğramaktan korktuğunu anlatıyor aslında. Hayattan ne kadar büyük beklentilerimiz olursa, bu beklentiler gerçekleşmediğinde yaşayacağımız hayal kırıklığı da o kadar büyük olacaktır. Yaşayacağımız büyük hayal kırıklıkları yaşadığımız hayata olan inancımızı yok eder. Böyle bir durumda hayatın akmadığını , durduğunu hissederiz. Bu nedenle çok fazla beklentiye girmeden hayata iyimser bakmalıyız. Elimizden gelen her şeyi yaptıktan sonra inancımızı yitirmeden hayatımıza devam etmeliyiz.
Son olarak hiçbir şey olmadığında, yani belirsizlik söz konusu olduğunda her şeyin olabilme ihtimali de doğuyor. Bu her şeyin içinde güzel ve olumlu olasılıklar da var. Bizi korkutan belirsizlik aslında güzel ihtimallere de alan açıyor. Bu nedenle hayatımızı anı yaşayarak; korkmadan, elimizden gelenin en iyisini yaparak, pes etmeden sürdürmeliyiz.
Psikolojik Danışman Hicran Karakoç