Van Koza Psikoloji logo

Çocuklar Ve Okula Uyum

Çocukların okula başlama zamanları, hayatın en keskin virajlarından biridir. Okul yaşına kadar ‘oyun çocuğu’ olan ve çoğunlukla ev ortamında vakit geçiren çocuk bir anda kalabalık bir akran kitlesi ve ismi öğretmen olan başka bir gözetmen ile vakit geçirmeye başlar. Bu geçişin sağlıklı ve çocuk açısından minimum hasarlı olması sonraki süreçleri fazlasıyla etkileyebileceği gibi bu sürecin nasıl olacağı çocuğun anne-baba ile ilişkisi ve ev ortamındaki durumuna bağlıdır. Bu yazıda en önemli başlıklar eşliğinde okula uyum sürecini, yaşanan zorlukları ve ne yapmamız gerektiğini anlatmak istiyorum.

  1. Güvenlik Hissi

Öncelikle çocuk okul ortamında kendini güvende hissedebilmelidir. Belli bir süre orada durduktan sonra tekrar eve gidebileceğine ve anne babasını görebileceğine inancı olmalıdır. Bunun olabilmesi için çocuğun anne ile ilişkisi çok önemlidir. Erken yaşlarda çocukları ile güvenli bağlanma ilişkisi kuran ebeveynler bu konuda daha az zorlanırlar. Ona ihtiyaç duyduğu her an yanında olacağı inancını çocuğuna verebilmiş ama aynı zamanda ona güvenli sınırlar içinde manevra alanı sunarak onu belli ölçüde özgür bırakmış anne babalar daha iyi sonuçlar alırlar. Problem yaşayan ve çocuğunun okul kapısında beklemek zorunda kalan anne babalar hiç de az değildir. Şunu net olarak belirtmekte fayda var; okula uyum sorunu okulla değil, çocuğun anne babasından ayrılma korkusu ile ilgilidir.

  1. Sorumluluk Bilinci

Okul demek bazı sorumluluklarla tanışmak demektir. Her gün aynı saatte uyanıp okula gitmek, sabahları kahvaltı yapmak, dersi dinlemek, ödev yapmak, hijyen ve beslenme kurallarına uymak gibi birçok çocuğun okulda tanıştığı bazı sorumluluklar vardır. Birçok anne çocuğunu okul öncesi dönemlerinde ‘pamuklara sarıp sarmaladığı’ ve her durumda bütün işlerini anne ve baba olarak kendileri gördükleri için sorumluluk bilinci kazanmasına engel olmaktadırlar. Bu konuda okul öncesi dönemlerde daha doğru yaklaşım sergilenen çocuklar okula uyum sürecinde daha az sıkıntı yaşarlar.

  1. Öğretmen ve Diğer Çocuklarla İlişkiler

Samimi bir öğretmen-öğrenci ilişkisi çocuğun okula uyum sürecini en çok kolaylaştıran etkenlerdendir. Anne babası yanında olmadığında ona yardım edecek birinin varlığı çocuğu çok rahatlatır. İletişim kurabildiği, bir isteği ve ihtiyacı olduğunda kendisine söyleyebileceği öğretmeninin olması çok önemlidir. Sınıfta diğer çocuklarla uyumlu olması ve sağlıklı iletişim kurması da yine okul öncesi ilişkilerinin niteliğine bağlıdır. Anne babası tarafından çok fazla korunan ve diğer çocuklarla ya da varsa eğer yakın yaşlarda kardeşleriyle ilişkisi kötü olan çocuklar çok daha fazla problem yaşarlar. Onların da birer birey olduğunu, onları rahatsız edici davranışlar sergilememesi gerektiği, bencil olmayan ve paylaşmasını bilen çocuklar daha kolay uyum sağlarlar.

  1. Hazırlık Süreci

Çocuğun okulda nasıl bir ortamla karşılaşacağı, nasıl bir sürece dahil olacağı hakkında anne babanın çocuğu bilgilendirmesi gerekir. Hatta ihtiyacı varsa anne babanın da bu konuda öğretmenlerden, pedagoglardan, çevrelerindeki ebeveynlerden yardım almaları gerekir. Çocuğa okulun ne olduğu, niye gitmesi gerektiği, okulda ne kadar zaman geçirileceği, ondan başka çocukların da okula gittiği, öğretmenin kim olduğu ve ne yaptığı gibi konularda çocukla konuşulmalı ve bilgilendirilmelidir. Çocuğun varsa eğer kaygıları giderilmeli ve rahatlatılmalıdır.

  1. Başarı Beklentisi

Çocuktan akademik başarı anlamında beklentileri doğru düzeyde tutmalı ve zorlandığı yerlerde yardımcı olmalıyız. Başarısız olduğu durumları sürekli dillendirip özgüvenini kırmamalıyız. Sürekli yarışmacı bir tutum takınmamalı, okuldan ve derslerden keyif almasını sağlayacak bir tavır sergilemeliyiz. Cesaretlendirmeli ama kıyaslamamalıyız. Disiplin kazanmasını sağlamalı ama baskıcı olmamalıyız. Başarıyı ödüllendirmeli ama bunu sürekli dillendirerek ve yaparak ödüle bağımlı hale getirmemeliyiz.

  1. Oryantasyon Haftası

Uzun bir süredir okullarımızda çocukların okula uyum sürecini kolaylaştırmak için ilk haftalarda oryantasyon programları yapılmaktadır. Bu programlar kesinlikle kaçırılmamalıdır. İlk hafta okula gitmeyen çocuklar bunun sıkıntısını yaşarlar. Çünkü ilk haftanın sonunda çocuklar birbirleriyle kaynaşır ve arkadaşlıklar kurarlar. Sonradan arkadaş grubuna dahil olmak çocuklar için zor olabilir. Ayrıca anne babalar için bilgilendirici seminerleri kaçırmamak sonraki dönemleri çok daha kolaylaştırır. Çünkü artık sadece çocukların değil ebeveynlerin de çok aktif bir şekilde dahil olduğu bir okul süreci söz konusu. Anne babalar whatsapp benzeri uygulamalar üzerinden iletişim grupları kurarak hem birbirlerini bilgilendiriyor hem de ortak hareket etmek gerektiği zamanlarda birbirleriyle haberleşirler. Bütün bu süreçlerin dışında kalmamak için sadece çocuk açısından değil ebeveynler açısından da bu haftalar oldukça önemlidir.

NOT: Bu makale ve sitemizdeki diğer tüm içerikler bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Tıbbi bir tanı ve tedavi amacı taşımamaktadır. Sitedeki bilgiler ışığında bir ilaç tedavisine başlanması veya sonlandırılması kesinlikle önerilmez. Tanı ve tedavi gerektiren durumlar için mutlaka bir tıp hekimine başvurunuz. Bu makale ve sitemizdeki diğer tüm içerikler Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı sayılabilecek ilan ve reklam yapma amacı taşımamaktadır.



Van Psikolog, Evlilik Danışmanı Van, Van Evlilik Terapisti, Klinik Psikolog Van, Van Evlilik Terapisti, Psikolog Van, Uzman Psikolog Van, Psikolojik Danışma Merkezi Van, Bireysel Danışma Van, Van Aile Terapisti, Aile Danışmanı VanVan psikoloji

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer Makaleler

Belirsizlik

Gabriel Garcia Marguez  ‘İnsanlar plan yapar ve Tanrı onlara güler.’ Sözüyle geleceğe dair yaptığımız planlamalarda işlerin her zaman

Devamı »

Çocuklarda Duygusal İhmal

        Ebeveyn-çocuk konusundaki araştırmalarıyla John Bowlby bağlanma kuramını ortaya koyarak, insan davranışlarını incelemeyle ilgili çok yararlı bir kaynak

Devamı »